Mekke halkının meşguliyetleri başında ticaret geliyordu. Ebû Tâlib de bir müddet ticaretle uğraştı. Ancak kıtlık kuraklık yıllarının başgöstermesi, kabile savaşlarının birbirini takip etmesi ve aile efradının fazla oluşu gibi sebepler yüzünden ticaret yapabilecek malî kuvveti pek kalmamıştı. Bu yüzden, Efendimizi de yanına alarak yaptığı Suriye seyahatinden sonra bir daha ticaret …
Mayıs, 2017
-
14 Mayıs
Peygamber Efendimiz Hilfu’l Füdul Cemiyetinde
Peygamber Efendimiz, yirmi yaşında. Son Ficar Harbi’nde, çok kimse hayatını kaybetmiş, oluk oluk kan akmıştı. Bununla, Arap kabileleri arasındaki düşmanlık duygusu daha da bilenmişti. Her an basit sebepler yüzünden büyük hadiseler çıkabilir, adam öldürülebilir, kabileler birbirine saldırabilir durumuna gelinmişti. Mekke’de, dışarıdan gelen yabancılar için can, mal ve namus emniyeti diye …
-
14 Mayıs
Peygamberimizin Cahiliye Devri Kötülüklerinden Uzak Kalışı
Bu sayfada Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (S.a.v) Cahiliye Devri dönemlerinde kötülüklerden uzak kalması anlatılmaktadır. Ebû Tâlib, bütün bu olup bitenlerden sonra nur yüzlü yeğeni Peygamberimizden adeta ayrılmaz bir parça haline gelmişti. Kendisinde gittikçe kuvvet peyda eden kanaat şuydu: “Bu yeğenim, ileride büyük ve mühim bir şahsiyet olacaktır!” Bu sebeple, Peygamberimiz …
-
14 Mayıs
Peygamberimizin, Amcasıyla Şam’a Gidişi
Kâinatın Efendisi on iki yaşına girmişti. Akranları arasında artık farklı beden ve simaya sahipti. Siması etrafa pırıl pırıl nurlar saçıyordu. Gönlü huzur doluydu. Onu yanında barındıran Ebû Tâlib ise, o sırada büyük bir geçim sıkıntısı içinde idi. Bunun için, ticaretle uğraşmaya kendisini mecbur hissetmekteydi. Bu maksatla da Kureyş’in o sene …
-
14 Mayıs
Peygamberimiz Amcası Ebu Talib’in Yanında
Peygamberimiz Amcası : Ebu Talib Sevgili Peygamberimiz, sekiz yaşında… Dedesi tarafından kendisine koruyucu olarak tayin edilen Peygamberimiz Amcası Ebû Tâlib’in himâyesinde. Peygamberimiz Amcası Ebû Tâlib, son derece merhametli bir insandı. Fakat oldukça fakirdi. Mekke etrafında yayılan ve şehre getirilince sütünden faydalanılan birkaç devesinden başka herhangi bir mal ve mülke de sahip değildi. …
-
14 Mayıs
Peygamberimiz Dedesi Abdülmuttalib’in Himâyesinde
Peygamber Efendimizin Dedesi : Hz. Abdülmuttalib Altı yaşında iken annesini kaybeden Peygamber Efendimizi, yaşlı dedesi Abdülmuttalib himâyesine aldı. Kureyş’in reisi Abdülmuttalib de nur-u Ahmedî’den nasibini almıştı. O nur kendisine çok üstün meziyet ve sıfatlar kazandırmıştı: Uzun boyu, büyükçe başı ve heybetli görünüşüne, parlak yüzü, tatlı sözü, utangaçlığı, nezaket ve üstün ahlâkı …
-
14 Mayıs
Hz. Amine’nin Ebedi Aleme Göçü
Hz. Amine’nin Ebedi Aleme Göçü Hz. Âmine, Kâinatın Efendisi oğluyla Medine’de bir ay kaldıktan sonra, Mekke’ye dönmeye karar verdi. Akrabalarıyla vedalaşarak şehirden ayrıldılar. Çöl seccadesinde üç yolcu: Hz. Âmine, şanlı evladı ve Ümmü Eymen… Hepsinin de mana âleminde bir başkalık vardı. Aziz anne ve şerefli evladının ruhlarını, ayrılık ve hasret …
-
10 Mayıs
Peygamber Efendimizin Annesine Getirilmesi
Hz. Muhammedin Annesine Getirilmesi Saadet Güneşi, ömrünün dört yılını geride bırakmış, oldukça gürbüzleşmiş ve gelişmişti. Zâtında görülen gariplikler, hele göğsünün yarılması hadisesi, Hz. Halîme’yi bütün bütün düşündürmeye ve telâşlandırmaya başladı. Hatta artık endişe duyuyordu. Canı gibi sevdiği Efendimizin başına hoş olmayan herhangi bir hadisenin gelmesinden korkuyordu. İşte, bu düşünce, endişe ve …
-
10 Mayıs
Peygamberimizin Sütanneye Verilmesi
Hz. Muhammedin Sütanneye Verilmesi Efendisine kavuşan kâinat artık şen idi. Beşeriyetin kalbine nur ve huzur sunacak zâtı sînesinde barındıran Arabistan’ın kalbi, sevincinden adeta duracak gibiydi. Kâinatın eşsiz hadisesine sahne olan Mekke, adeta ulvî âlemlere uçmak istiyormuşçasına heyecanlı ve mesrur idi. Hz. Âmine, huzurlu ve sürurlu idi. Nur topu yavrusu, tatlı tebessümleriyle, …
-
10 Mayıs
Efendimizin Dünyaya Teşrifleri Sırasında Meydana Gelen Harika Hadiseler
Kâinatta en büyük hadise, hiç şüphe yok ki Kâinatın Efendisi Peygamberimiz Hz. Muhammed’in (a.s.m.) dünyaya teşrifleri hadisesidir. Çünkü hilkat ağacının çekirdeği odur. Kadîr-i Zülcelâl, onun gelişini takdir etmemiş olsaydı, kâinat da, insan da olmayacaktı; dolayısıyla, imtihan dünyasının kapısı da açılmayacaktı. “Şu gördüğün büyük âleme büyük bir kitap nazarıyla bakılırsa, Nur-u …
-
10 Mayıs
Resûl-i Ekrem Efendimizin Dünyaya Teşrifleri
Hz. Muhammedin Doğumu Yeryüzünü mânevî bir karanlık kaplamıştı. Mevcudat, beşerin zulüm ve vahşetinden adeta mâteme bürünmüştü. Gözyaşı döken gözler değil, ruh ve kalpler idi. Kalp ve ruhların keder, elem ve gözyaşına âlem de iştirak etmiş, sanki umumî yas ilan edilmişti! Yeryüzü saadetin, sevincin ve huzurun kaynağı olan “tevhid” inancından mahrumdu. …
-
10 Mayıs
Fil Hadisesi
Fil Hadisesi ve Yaşananlar Hidayet Güneşinin doğmasına az bir zaman kalmıştı. Kâbe’ye her taraftan insanlar akın akın gelip hac mevsiminde ziyaret ediyorlardı. Kâbe’nin bu kadar çok ziyaretçi toplamasını birtakım kimseler hazmedemiyor ve rahatsızlık duyuyorlardı. Bunlardan biri de, Habeş Melikinin Yemen Vâlisi Ebrehe Eşrem idi. Ebrehe, Kâbe’ye olan insan akınını önlemek …
-
10 Mayıs
Peygamberimizin Babası Hazreti Abdullah
Hz. Muhammedin Babası Hazreti Abdullah Abdullah, Abdülmuttalib’in erkek çocuklarından sekizincisi idi.[1] Sîret ve surette diğer kardeşlerinden çok farklıydı. Dünyaya gelir gelmez babasının alnında parlayan Nur-u Muhammedî, onun alnına geçmişti. Bu nur, yüzüne harika bir güzellik ve müstesna bir tatlılık bahşetmişti. Ama hiç kimse, bu güzellik ve tatlılığın nereden ve …
-
10 Mayıs
Abdülmuttalib’in Rüyası
Hz. Muhammedin Dedesinin Rüyası Aradan yıllar geçti. Alnında parlayan Kâinatın Efendisine âit nur, onu Kureyş’in reisliği makamına getirip oturttu. Sıcak bir yaz günü idi. Kâbe’nin yanındaki Hicr mevkiinde serin bir gölgede uyuyordu. Bir rüya gördü. Rüyasında bir zât, kendisine şöyle seslendi: “Kalk, Tayyibe’yi kaz!” Sordu: “Tayyibe nedir?” Fakat o zât, …
-
10 Mayıs
Peygamber Efendimizin Meşhur Dedeleri
Peygamber Efendimizin Meşhur Dedeleri Şüphesiz, Kâinâtın Efendisinin nurunu alnında İlâhî bir emanet olarak taşıyan atalarının tamamı hakkında fazla bir bilgimiz yoktur. Atalarından en çok bilgi sahibi olduklarımız ise, ona zaman bakımından en yakın olanlarıdır. Burada onların hayat ve şahsiyetlerine kısa bir göz atmak yerinde olacaktır. Kusayy Peygamber Efendimizin, asıl ismi …
-
10 Mayıs
Resul-i Ekrem Efendimizin Pak Nesebleri
Peygamber Efendimizin Mübarek Soyu, Hz. Muhammed (S.a.v) Mübarek Soyu, Peygamberimizin Mübarek Nesebleri, Hz. Muhammed (S.a.v) Mübarek Nesebi Cenab-ı Hak, insanlığın babası Hz. Âdem’i yaratmıştı. Başını kaldırıp bakan Âdem (a.s.), Arş-ı Âlâ’da muazzam bir nurla bir isim yazılı gördü: “Ahmed” Merak edip sordu: “Yâ Rabbi! Bu nur nedir?” Allah Teâlâ buyurdu: …