İçgörü

İçgörü, Farkındalık ve Kendini Geliştirme

Türk Dil Kurumu sözlüğüne göre kendi duygularını, kendi kendini anlayabilme yeteneğine içgörü deniyor. Bizler ise kişinin evrendeki varlıkları anlamasından ziyade; kendi ruhunu ve yaptıklarını anlaması diyebiliriz. İçgörü; insanın ruhunu karşısına alarak onunla empati kurması, konuşması ve onu anlamasıdır.

Peki içgörü gerçekten kendimi tanımamıza yardım edebilir mi?

İnsan içgörü sayesinde duyarlı, iyiye dönük biri haline gelebilir. İçgörünün sonradan kazanılamayacağını söyleyenlerin aksine, her insanın özbeninde bulunduğunu düşünüyorum. İçgörüyle özbenine erişebilen insan zamanla fizyolojik olarak kendisinde bulunan istidatlarını inkişaf ettirmeye başlar. Daha sabırlı, daha pozitif olmak gibi…

İnsan farklılığıyla ve farkındalığıyla özünü nereye taşıyabilir?

Ruhun temel ihtiyaçlarını karşılamadan huzura kavuşmadan keşfetme işlemine başlayamaz. İmanın en güzelini sonucu olan güzel ahlak insanın içindeki kötü düşünceleri temizler. Kötü düşüncelerden kurtulan insan öğrenmeye daha yatkın ve daha yakın olur. Peki insan ömür sermayesi tükenene kadar kendini tamamlama işlemini gerçekleştirmesi mümkün mü? Kendini gerçekleştirme işlemi İslamiyetin temel yapılarını oturtmakla ancak gerçekleştirebilir. Temelinde İslamiyetin olmadığı bir diriliş ve varoluş çabası yarım bırakılmış bir cümle hissi verir.

İslamiyetin hikmeti, rahmeti ile kendine ulaşmaya çalışmak, ruhu tamamlamak için en güzel yoldur. İslamiyeti hayatına, ruhuna enjekte etmeye çalışan bir insan, yeni yeni yeteneklerini keşfetmeye başlar. Hayırlı hasenatlar insanın fıtratını anlamasını, kavramasını sağlar.

En zor olan kendini kabul etmesidir; çünkü insanın en büyük savaşı kendisiyledir. Kendini kabul etmeye başladıktan sonra, doğayı yaşamı insanları yeri göğü ve tüm yaratılmışları Allah için sevmeye başlar. Mümin ibadet ile dünyanın maddi yüklerini sırtından atar. Ve manaya merak salar. Mana ise ancak ruhun yükselmesi aklın keşfetmesiyle olur. Tefekkür demek keşfetmek demektir. Canlı cansız tüm varlıkların varoluşunu sorgulayarak keşfeden insan, aslında küçük kainat olan içini keşfetmiş olur. Nitekim insan küçük bir kainat kitabıdır.

Ahlâk ve fazilet sahibi bir insan dünyada huzura kavuşabilir ve kendini maddi olan her kederden kurtarabilir. İradesi yoluyla asıl gayesine kavuşur. Hissetmenin ve anlamamın hikmetine erişir. Hissetme ve akletme yoluyla tefekkür ederek özbenini anlamaya çalışır. Bedenin şahı olan ruh şuur sahibi nurlu bir varlıktır. Keşfetmeye ve anlamaya meyillidir. Yaşam sebebini zamanla daha çok kavrayan ruhu beşer, araç ve amacı ayırt ederek mânâ olgunluğuna kavuşur.


Kontrol Edin..

hümanizm

Hümanizm Nedir? Hümanizm Nereden Gelir?

Geçmişten Günümüze Hümanizm Hümanizm doğuşunda ve orta çağ zamanlarında Avrupa’da skolastik bir düşünce yapısı hakimdi. …

2 Yorumlar

  1. İnsan en çok kendi kendine konuşarak, kendine soru sorarak, kendine cevap vererek kendini tanır diye düşünürdüm küçüklüğümden beri. Toplumumuzda kendi kendine konuşanların deli olarak yargılanması, şaka ile karışık da olsa hoş bir durum değil. İnsan önce kendini anlamalı ki başkalarını anlayabilsin. Kendi mekanizmasını çözmeli ki başka mekanizmaları çözebilsin. Güzel yazınız için teşekkür ederim.

    • Sitemize gösterdiğiniz ilgi için biz teşekkür ederiz Burak Bey. Allah’ın rahmeti, selamı, mağfireti üzerinize olsun.

      Dini Rehberim
      Zamana Değer Katar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir