Cenaze Namazı İle İlgili Soru Ve Cevaplar

Cenaze Namazı İle İlgili Sorular ve Cevaplar

Cenaze Namazının Hükmü Nedir?

Cenaze namazı farz-ı kifâyedir. Yani bir beldede bir kısım müslümanların bu namazı kılmalarıyla, diğerlerinin üzerinden yükümlülük kalkar. Cenaze namazı hiç kılınmazsa, o beldedeki bütün müslümanlar sorumlu ve günahkâr olur.

Cenaze Namazı Ne Zaman Kılınabilir?

Namaz kılmak mekruh olan üç vakitte, yani; güneş doğarken, tam tepedeyken ve batarken cenaze namazı kılınmaz. Ancak, bu vakitlerde kılınmışsa kazası da gerekmez.

Cenaze Namazında Niyet Nasıldır?

Cenaze namazının şartı niyettir. Bu niyette, ölünün erkek veya kadın, küçük erkek veya kız çocuğu olduğu belirtilir. İmam olan kimse; Allah Teâlâ`nın rızası için hazır olan cenaze namazını kılmaya ve o cenaze için dua etmeye niyet ederek, namaza başlar. Ayrıca imamlığa niyet etmesi gerekmez. Cemaatten her biri de Allah rızası için o cenaze namazını kılmaya ve onun için duaya ve imama uymaya niyet eder. Ölü, erkek ise: “şu hazır erkek için”, kadın ise; “şu hazır kadın için” diye niyet edilir. Çocuklar için de bu şekilde niyet edilir. Cemaatten biri, cenazenin erkek mi, kadın mı olduğunu bilmezse, “üzerine imamın namaz kılacağı ölüye, imam ile beraber namaz kılmaya ve dua etmeye” niyet eder.

Cenaze Namazı Abdestsiz Olarak Kılınabilir Mi?

Cenaze namazı da dahil olmak üzere farz, vacip, sünnet ve müstehab bütün namazlar ancak abdestli bir vaziyette kılınabilir. Su bulunmadığı, ya da bulunup da kullanmaya engel bazı hususlar mevcut olduğu zaman, onun yerine teyemmüm edilir ki bu da abdest anlamında manevi bir temizlik ve silah sayılır.

Kadınlar Cenaze Namazı Kılabilir Mi?

Cenaze namazı farz-ı kifaye olan bir ibadettir. Bunda kadın erkek ayırımı yoktur. Nitekim Resul-i Ekrem Efendimizin (a.s.m.) cenaze namazını hücre-i saadetlerine erkekler ve kadınlar grup grup gelerek kılmışlardır. Müslümanların bir kısmının cenaze namazını kılmasıyla diğerlerinin üzerinden farziyet düşer. Meselâ, hiç erkek olmasa, bir tek kadının namazı kılması kâfi gelmektedir. Yine erkeklerin bulunmadığı bir zamanda kadınlar cemaat halinde kılabilirler. İmam olan safın ortasında bulunur, diğerleri cemaat olurlar.

Bu hükümler mevcut olduğu halde, cenaze namazlarında kadınlar neden bulunmuyor? Bu sualin açıklanması hususunda şunlar söylenebilir:

1. Cenaze namazı farz-ı kifayedir. Herkesin kılması şart değildir. Genellikle vakit namazlarının arkasından kılındığından ve vakit namazlarına da camiye erkekler geldiğinden cenaze namazı hep erkekler tarafından kılınır olmuştur.

2. Kadınlar erkeklere nisbetle duygusal olduklarından acı ve gözyaşlarına hâkim olamadıklarından, bazıları da bağırıp çağırarak ağladıklarından özellikle yakınları tarafından kadınlar cenazeden uzak tutulagelmiştir.

Bu uygulamanın kaynağı bir ölçüde hadis-i şeriflere dayanmaktadır.
Ümmü Atiyye (r.anha) şöyle diyor: “Biz kadınlar, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm tarafından cenazeyi takip etmekten men edildik, yalnız bu yasağa uymak bize vacip kılınmadı.” (İbni Mâce, Cenâiz:50.)

Hazret-i Ali (r.a.) rivayet ediyor:
“Resulullah (a.s.m.) dışarı çıktı, bir grup kadını oturur halde gördü ve sordu:
“Burada neden oturuyorsunuz?”
“Cenazeyi bekliyoruz.”
“Cenazeyi siz mi yıkayacaksınız?”
“Hayır.”
“Cenazeyi siz mı taşıyacaksınız?”
“Hayır.”
“Cenazeyi, mezara indirenlerle birlikte mi indireceksiniz?”
“Hayır.”
“Resulullah (a.s.m.) şöyle buyurdular: ‘Öyle ise günah işlemiş olarak ve sevapsız olarak geri dönünüz.”1

Burada cenazeyi takibin içinde cenaze namazı yer almıyor, ancak cenazenin namaz kılınacak yere taşınarak gelmesi bulunduğundan, uygulamanın içine girmiştir. Hattâ bu hadis-i şerifi delil olarak getiren Hanefi mezhebi âlimleri, kadınların cenazeyi takibinin tahrimen mekruh olduğu hükmüne varmışlardır.

Bu hadislerin devamı hadislerde ölüye ağlamanın mekruhluğuna temas edilir ve cenaze ile ilgili hadislerin tamamı gözden geçirildiğinde başta namaz olmak üzere, cenazenin evden alınıp defnine kadar cenaze merasimlerinde kadınların katılmamaları daha uygun ve yerinde olacağı neticesine varılmıştır.

1 İbni Mâce, Cenâiz: 51.

Gıyabi Cenaze Namazı Kılmak Caiz Midir?

Uzak veya yakın bir memlekette vefat eden kimse için gıyabi cenaze namazı kılmak hususunda ihtilaf vardır. Hanefi ve Malıki mezhebine göre caiz değildir. Şafii ve Hanbeli mezheplerine göre caizdir. Çünkü İslamiyetle müşerref olan Habeşistan Kralı Necaşi vefat ettiğinde Peygamber (sav) O`nun üzerine gıyabi cenaze namazını büyük bir cemaatle kıldırdı. Ebu Hureyre`den rivayet edilmiştir: Necaşi`nin vefat ettiği günde Peygamber (sav) ölüm haberini verdi ve cemaati müsallaya çıkartıp onları saflar haline getirdi ve dört tekbir aldı (Buhari-Müslim).

Ayakkabı İle Cenaze Namazı Kılınır Mı?

Ayakkabı temiz olursa, onunla namaz kılmak caizdir. Ve bilfiil bugün Türkiye’nin her tarafında cenaze namazı ayakkabıyla kılınıyor. Çünkü cenaze namazıyla diğer namazlar arasında fark yoktur.

Ebû Mesleme şöyle diyor: Enes bin Malik’e (ra). “Peygamber (asm) ayakkabıyla namaz kılar mıydı?” diye sordum. Enes: “Evet!..” dedi. (Buhari, Salât, 24; Tirmizi, Salât, 181)

Ancak ayakkabı temiz olmazsa; ne vakit namazı, ne de cenaze namazı onunla kılınmaz.

Bütün namazlarda olduğu gibi cenaze namazında da namaza engel olan pisliklerin giderilmesi (necasetten taharet) şarttır. Buna göre, cenaze namazı kılacak kimsenin ayakkabılarında namaza engel bir pislik yoksa, namazını ayakkabıları ile kılmasında dinen bir sakınca bulunmamaktadır. Nitekim;

“Rasûlüllah (asm), ayakkabıları ile cenaze namazına durmuş, Cebrail’in ayakkabılarına pislik bulaşmış olduğunu haber vermesi üzerine onları çıkarmıştır.” (Ebû Dâvud, Salât, 91)

Altı necis olan ayakkabıyla veya necis yere basarak, cenaze namazı kılınamaz, bu ayakkabıyı çıkarıp, temiz olan üst tarafına basarak kılınmalıdır. Bu durumda ayakkabının altının necis olması, namazın sıhhatine zarar vermez. Çünkü temiz olan üst yüzüne basarak namaz kılınmış olur.

Ayakkabıda necaset olduğu açıkça görülmüyorsa veya kesin olarak bilinmiyorsa, ayakkabıyı çıkarmak gerekmez.

Buna göre, cenaze namazı kılacak kimsenin ayakkabılarında namaza engel bir pislik yoksa, namazını ayakkabıları ile kılmasında dinen bir sakınca bulunmamaktadır. Ancak ayyakabı temiz bile olsa, bununla cami ve mescit gibi ibadethanelere girmek uygun değildir.

Peygamber Efendimiz (asv) Borçlunun, Borcu Ödenmeden (Taahhüt Edilmeden) Neden Cenaze Namazını Kılmamış?

Peygamberimizin (asv) boçlu kimsenin cenaze namazını kılmamasının hikmeti; borcu ödemenin önemine dikkat çekmektir. Yoksa, “borçlu ölen kimsenin cenaze namazı kılınmaz” anlamında değildir.

İntihar Eden Veya İçki İçen Kimsenin Cenaze Namazını Kılmak Caiz Midir?

İslam dininde intihar etmek, içki içmek, namazı terketmek ve zina gibi bir günah işlemek büyük bir vebaldir. Fakat Ehl-i Sünnet ve`l-Cemaat`e göre küfre vesile değildir. Yani bir kimse kelime-i tevhidi getirip İslam`ın bütün ahkamını kabul ederse adı geçen günahlardan birisini veya diğer müslümanlar gibi onların da cenaze namazı kılınacaktır. Fakat İslam`ın tümünü veya müslümanım dediği halde İslam`ın bazı hükümlerini reddederse müslüman sayılmaz. Böyle bir kimsenin dinen cenaze namazı kılınmaz. Kılınsa nazar-ı itibare alınmaz. Allah`ın indinde makbul değildir.

Islâm bilginlerinin çoğunluğuna göre, intihar eden dinden çıkmış olmaz, üzerine cenaze namazı da kılınır. Hayber Gazvesinde intihar eden Kuzman`ın cehennemlik olduğu bildirilmişse de, cehennemde ebedî olarak kalacağını belirten açık bir ifade yoktur. Bu yüzden intihar suçunu işleyenin cezasını çektikten sonra cehennemden kurtulacağı umulur. Ancak bunun için, intihar edenin son anda mü`min sıfatını taşıması ve intiharın helâl olduğuna itikad etmemiş olması da şarttır (Kâmil Miras, X, 270).

Hz. Peygamber`in, bıçakla kendisini öldüren kimsenin cenaze namazını kıldırmadığı nakledilir. Ancak bu olay, intihar edeni cezalandırmak ve başkalarını böyle bir fiilden menetmek amacına yöneliktir. Nitekim Ashab-ı Kiram bu kimsenin cenaze namazını kılmıştır (el-Askalânî, Bulûgu`l Merâm, terc. A. Davudoğlu, Istanbul 1970, II, 276-277).

Cenaze Namazında Neden Rüku Ve Secde Yapılmaz?

Cenaze namazı esas itibarıyla bir dua mahiyetindedir; duada rüku ve secde şart değildir. Yani namazdan maksat vefat eden kişiye duadır, Allah’ın affetmesini ve bağışlamasını dilemektir. Bu nedenle secde ve rüku yoktur, Kur’an değil, duâ okunur. Böylece Allah rızası için ibadet yapılmakla beraber, vefat eden kişiye duâ mânası da gerçekleşmiş olur.

Cenaze namazında rüku ve secdenin olmamasının hikmetine yönelik çeşitli yorumlar yapılsa da, cenaze namazı dua yeridir; kıraat mahalli değildir.


Kontrol Edin..

Tesettürde Ölçü Nedir?

Tesettürde Ölçü Nedir? İslama göre örtünme nasıl olmalı?

Tesettürde ölçüyü Allah ve Resûlü Hz. Muhammed belirler. Zira, tesettür bir ibadettir; bu nedenle nasıl …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir