14 Şubat Sevgililer Günü Aşklarına Tavsiyeler

İşte 14 Şubat Sevgililer Günü Aşklarına Bazı Tavsiyeler

İnsan yaratılış sırrı gereği aşkı arar. Ham olduğundan aşkı nerede bulacağını bilemez bu yüzden aşk deyip fani sevmelere meyleder. Bu nefs sevdaları ise elem getirir, yük olur insanın ruhuna. Yel gibi esip geçen ömürde bu yükleri taşımak ancak insanın ömrüne eziyet etmesi demektir. Zaman olarak zor bir çağdayız. Çağımızın en büyük sorunlarından biri de haramların helal güzelliğinde görünmesi ve insanı teşvik etmesi. Bu fani sevdalar insanı okşar ve uyuşturur, uyuşan insanın ise harama karşı çıkmaya mecali kalmaz. Her haram beraberinde yeni bir harama taviz doğurur. Bu yüzden zinaya yaklaşmayın emri harama yaklaşılmaması gerektiğindendir.

Sevdalar, sevdalar…

Haram sevdalar insanı ilk etapta tatlı bir tesir altına alır, sanarız ki bu sevda hep böyle ilerleyecek, bu şekilde mutlu mutlu evleneceğiz. Lakin asla o şekilde ilerlemez çünkü haram beraberinde huzuru getirmez. Aksine fıtratta bozulmalara sebep olur. Farkında olmadan bambaşka bir kimliğe bürünürüz. Acı çeker, çektirir, ekseriyetle fena bir hale düşeriz. Ahir zamanın cazibedar fitnesi olan haram sevmeler insanı bir tesir altına alır, haram olduğu için dünyamızı perişan eder, ahirete çalışma gücünü de alır elimizden. Ahir zamanda yüzünü dönsen, gözüne değmek için hücum eder haram. Zaman öyle bir zaman ki haram sevdası olmayan kendinde kusur arar oldu, sosyal medya romantik islamcılar ile doldu. Haramı hoş göstermek için nice kılıflar bulundu. Gelin görün ki kimse mutlu değil. Çünkü aşk o aciz bedenlerde değil, ruhun divanı olan kalbin sahibinde aşk. Kalp ise bakiyi arar. Bakiyi bulamazsa huzura eremez. Nitekim haramda huzur aranmaz. Ve Allah insanın haram sevdasına razı olmaz.

“Hakkın hatırı alidir, hiçbir hatıra feda edilmez.”

diye geçer Risale-i Nur’da. Çünkü kainatın Sultanı aşkı insana vesile olarak tayin etmiştir. Vesileye takılan hakikate nasıl ulaşır? Hak için dönmeli kusurlu sevgilerden. Aşk kusur kabul etmez. Aşk deryasına pişmeden erilmez. Pişmek için faniyi geçmek gerek.

“Leyla’dan geçmeden, Mevlaya ulaşılmaz.”

der Tabduk Emre. Madem Leyla aşk-ı baki değil, olsa olsa aynadan bir yansımadan ibaret olur. İnsan insanla tamamlanmaz, fani aşkınız olmadığında eksik hissetmeyin. Eksiklik acizlikten gelir. İnsan ancak imanla tamamlanır, acizlik ise dünya hayatında bakidir. Aşk gibi kudretli ve güzel olan bir duygu geçip gidecek olana heba edilir mi? Hem Risale-i Nur’da denir ki :

“Ehl-i gaflet ve ehl-i dünya tarzında ve nefis hesabına olan muhabbetlerin, dünyada belâları, elemleri, meşakkatleri çoktur; safâları, lezzetleri, rahatları azdır.”

Velhasılıkelam insan nefis hesabına sevse, meşakkatinden lezzetine eremez. Aşk insanın ilham ile acizliğinin savaşıdır. İlhamen aşkı hisseden acizliğinden ilahi aşk olduğunu bilemez. Aşka varmak istiyorsak, marifet nefsani muhabetten vazgeçmekte olsa gerek.

Bir Hû miktarı aşk ile dem tutar içim,
Tiryakım bir nefes Hû,
Menzilim Hayy’ın rızası illa Hû,
Meşk eyledim ruhumu Hakkın rahmetine,
Hû bir dirhem nuru kalbimden esirgeme,
Hû izzetinden katre ile bağışlanma dilerim,
Hû bekaya hasret kavuşma dilerim.