Peygamberimizin Hayatı

Mayıs, 2017

  • 20 Mayıs

    Peygamberimizin Yeni Evlilikleri

    (Hicret’in 3. senesi Şâban ayı) Uhud Savaşı’ndan iki ay kadar önceydi. Peygamber Efendimiz, Hz. Ömer’in kızı Hz. Hafsa’yla evlendi. Resûl-i Ekrem Efendimize peygamberlik vazifesi verilmeden önce dünyaya gelen Hz. Hafsa, daha önce Hu­neys b. Huza­fe’yle (r.a.) evlenmişti. Huneys ve­fat edince Hz. Hafsa dul kalmıştı.[1] Hz. Ömer, kızını evvela münasip bir …

  • 20 Mayıs

    Şâir Ka’b Bin Eşref’in Öldürülmesi

    (Hicret’in 3. senesi / Milâdî 624) Ka’b b. Eşref, muhteris bir Yahudi, meşhur bir şâirdi. Bil­hassa muhteşem Be­dir muzafferiyetinden sonra, kıskançlık ve düşmanlığından Pey­gam­be­ri­miz ve Müslümanları hicveder dururdu. Mekke’ye giderek de müşrikleri Müslü­ma­n­lara karşı tahrikte bulunur, Bedir’de öldürülen müşrikler için mersiyeler dü­zerek onların intikam ve düşmanlık hislerini kabartmaya çalışırdı. Me­di­ne’de …

  • 20 Mayıs

    Hicretin İkinci Senesinin Diğer Mühim Hâdiseleri

    Ramazan Orucunun Farz Kılınması Ramazan orucu, kıblenin Kâbe tarafına çevrilişinden bir ay sonra, Pey­gam­be­ri­mizin Medine’ye hicretinin 18. ayının başlarında, Şâban ayında farz kılındı. Bu hususta indirilen ayetlerde meâlen şöyle buyruldu: “Ey iman edenler! Sizden önceki(ümmet)lere farz kılındığı gibi, size de —takvaya eresiniz, nefsinize hâkim olasınız diye— oruç, farz kılındı. “Ramazan …

  • 20 Mayıs

    Benî Kaynuka Gazâsı

    (Hicret’in 2. senesi Şevvâl ayı / Milâdî 624) Müslümanların Bedir Harbi’nden parlak bir muzafferiyetle çıkmaları, Me­dine’deki Yahudilerin endişelerini büsbütün ar­tırdı. Pey­gam­be­ri­mizle arala­rında sulh antlaşması bulunmasına rağmen gizliden gizliye bozgunculuğa ve kış­kırtıcılığa başladıkları göze çarpıyordu. Peygamber Efen­dimiz, her şeye rağ­men, ehl-i kitap oluşlarından dolayı kendilerine müsamahalı davranıyordu. An­cak onlar hal ve …

  • 20 Mayıs

    Münafıkların Ortaya Çıkması

    Münafıkların Ortaya Çıkması Peygamber Efendimiz, Medine’ye teşrif ettiklerinde, ora­da başlıca Müslü­man Araplar, müşrik Araplar, ehl-i kitap olan Yahudiler ve çok az sayıda da Hı­ristiyan vardı. Resûl-i Ekrem Efendimizin yerleşmesinden sonra, İslamiyet Me­dine’de da­ha yaygın bir hale geldi. Medineliler grup halinde Müs­lüman oldular. Bu ara­da Peygamber Efendimiz, Müslümanları si­yasî ve idarî …

  • 20 Mayıs

    Bedir Savaşı (Muharebesi)

    (Hicret’in 2. senesi 17 Ramazan / Milâdî 13 Mart 624 Cuma) Ku­reyş’in Ticaret Kervanı Hicret’in 2. senesinde Ku­reyş müşrikleri, bir ticaret ker­vanı hazırlamışlardı. Şam pazarına gönderilen kervana, Mekke’den kadın erkek hemen hemen her­kes hisselerine göre ortak idiler. Bin deveden meydana gelen ve serma­yesi elli bin dinar olan bu büyük ticaret …

  • 20 Mayıs

    Kıble’nin Mescid-i Haram’a Çevrilmesi

    (Hicret’in 2. senesi / Milâdî 623) Resûl-i Kibriya Efendimiz ile Müslümanlar, Medine’de namazlarını, Al­lah’ın emriyle, “peygamberler makamı” olan Ku­düs’e, yani Beytü’l-Makdis’e doğru kılarlardı. Fakat Peygamber Efendimiz, öteden beri tevhid akîdesinin müstesna bir âbidesi olan yeryüzünün ilk mâbedi ve ceddi Hz. İbrahim’in kıb­lesi olan Kâbe’ye doğru yönelerek namaz kılmayı kalben arzu …

  • 20 Mayıs

    Seriyye Ve Gazâlar

    Buvat Gazâsı (Hicret’in 2. senesi Rebiülevvel ayı) Bu tarihte Peygamber Efendimiz, beraberinde iki yüz muhacirle Me­di­ne’den yola çıktı. Maksadı, içlerinde azılı müşrik Ümey­ye b. Halef’in de bulun­duğu yüz kişilik bir mu­hâfız grubun kontrolü altında hareket eden 2 bin 500 develik büyük Ku­reyş kervanının üzerine yürüyerek onlara gözdağı ver­mekti. Buvat dağına …

  • 20 Mayıs

    Hicretin Birinci Senesinin Mühim Bazı Hâdiseleri

    Ashaptan Es’ad b. Zürâre ile Gülsüm b. Hidm’in Vefatı Gülsüm b. Hidm, ensarın ileri gelenlerindendi. Oldukça yaşlanmıştı. Mes­cid-i Nebevî yapıldığı sırada Kuba’da vefat etti.[1] Hz. Gülsüm b. Hidm, Hicret’ten önce Müslüman olmuştu. Resûl-i Kibriya Efendimizi hicret esnasında Kuba’­da evinde misafir et­me şerefine ermişti. Pey­gam­be­ri­miz, on dört gün kadar evinde kalmıştı. …

  • 20 Mayıs

    Her Tarafa Seriyyeler Gönderilmesi

    Mekkeli müşrikler her şeye rağmen, Pey­gam­be­ri­mizin ve Müslümanların peşini bırakmış değillerdi. Medine’deki Yahudi ve münafıklar ile el altından gizli gizli işbirliklerini sürdürerek İslam nurunu söndürmeye, Resûl-i Kib­riya’nın vücudunu ortadan kaldırmaya mâtuf faaliyetlerine aralıksız devam ediyorlardı. Medine’yi teşkilâtlandıran Resûl-i Ekrem Efendimiz, bunlara karşı tedbirler almaya başladı. Düşman her türlü hile ve …

  • 20 Mayıs

    Müşriklere Mukabeleye İzin Verilmesi

    Resûl-i Ekrem Efendimiz, Mekke’de harp ve cihada izinli değildi. Allah’tan aldığı emirler gereği bütün mesaisini iman esaslarını kalp, ruh ve akıllarda tespite hasretmişti. Va’z ve nasihatle, ikaz ve irşadla burada hizmetine devam ediyordu. Her türlü mezâlime karşı bu devrede sabır ve sükûnetle harekete memur bulunuyorlardı. Mekke’de ilk zamanlarda nâzil olan …

  • 20 Mayıs

    İlk İslam Devleti

    Peygamber Efendimiz, on üç senelik Mekke devrinde mesaisini tamamıyla iman esaslarını anlatmaya hasretmişti. Bu imanî hizmet sâyesinde birçok kimse İs­lam’ın saadetli sînesine koşmuştu. İmanlı insanların sayısı çoğalmıştı ve Müslümanlar gözle görülür bir kuvvet haline gelmişlerdi. Ancak buna rağmen bu devrede İslam düşmanlarına karşı her türlü maddî mukabele yasaktı. Müs­lü­manların tek …

  • 20 Mayıs

    Ashab-ı Suffa

    Ashab-ı Suffa – Ehl-i Suffa Kıble, henüz Kâbe tarafına çevrilmeden önce idi. Mescid-i Nebevî’nin kuzey duvarında, hurma dallarıyla bir gölgelik ve sun­durma yapıldı. Buna “suffa” denildi. Burada kalan Müslümanlara da “Ashab-ı Suffa” ismi verildi. Mescid-i Şerif’in suffasında kalan bu sahabelerin, Medine’de ne meskenleri, ne de aşiret ve akrabaları, hiçbir şeyleri …

  • 20 Mayıs

    Peygamberimizin, Ev Halkını Mekke’den Getirtmesi

    Medine’ye hicret eden Pey­gam­be­ri­miz, hanımı Hz. Sevde, kızları Ümmü Gülsüm, Fâtıma ve Zeyneb ile nişanlısı Hz. Aişe’yi Mekke’de bırakmak zo­run­da kalmıştı. Mescid-i Nebevî inşa edilip bitişiğine Hâne-i Saadet yapılınca, onları getir­mek üzere, Zeyd b. Hârise ile Ebû Râ­fi Hazretlerini Mek­ke’ye gönderdi. Bu iki sahabe Mekke’ye giderek, adı zikredilenleri alıp Me­dine’ye …

  • 20 Mayıs

    Ezan Okunmaya Başlanması

    (Hicret’in 1. senesi / Milâdî 622) Mekke’de iken Müslümanlar ibadetlerini gizlice yapıyorlar, namazlarını kimsenin göremeyeceği yerlerde kılıyorlardı. Dolayısıyla, orada namaza açık­tan davet etmek gibi bir mesele söz konusu olamazdı. Ancak Medine’de manzara tamamıyla değişmişti. Dinî serbesti­yet vardı. Müslümanlar rahatlıkla ibadetlerini ifa ediyorlardı. Din ve vicdanları baskı al­tında bulunmuyordu. Müşriklerin zulüm, …

  • 20 Mayıs

    Mescidi Nebevî’nin İnşâsı

    (Hicretin 1. Senesi / Milâdî 622) Resûl-i Ekrem, Medine’ye teşrif buyurduklarında, içinde ce­maatle namaz kılabilecekleri, gerektiğinde toplanıp meselelerini ko­nuşabilecekleri bir yerden mahrum bulunuyorlardı. Bu mühim vazifeler için merkez teşkil edecek bir mescit gerekiyordu. Efendimiz, Medine’de ilk olarak bu mescidi inşa etmekle işe baş­ladı. Şehre ilk girdiklerinde devesi, Neccaroğullarından Sehl ve …

  • 20 Mayıs

    Muhacirlerle Ensar Arasında Kardeşlik Kurulması

    Muhacirlerle Ensar Arasında Kardeşlik Kurulması Allah rızası için her şeyini geride bırakıp Medine’ye hicret etmiş bulunan muhacir Müslümanlara, Medineli Müslümanlar (ensar) muhabbet ve samimi­yetle kucaklarını açmışlardı. Ellerinden gelen her türlü yardımı onlardan esir­gememişlerdi, esirgemiyorlardı. Ne var ki muhacirler, Medine’nin havasına, âdetlerine ve çalış­ma şartlarına alışkın değillerdi. Mekke’den gelirken de beraberlerinde …

  • 20 Mayıs

    Medine ve Ahalisi

    Resûl-i Ekrem Efendimizin hicretiyle Medine “İslam merkezi” haline gelmiş oluyordu. Bu bakımdan, o zamanki Medine ve ahalisi hakkında kısaca malu­mat vermekte fayda vardır. Şimdiki gibi o zaman da Medine, Arabistan Yarımadası’­nın mühim şehirle­rinden biri sayılıyordu. Vadi olan arazisi oldukça geniştir. Vadi tamamen dağ­larla çevrilidir. İklimi tatlı, arazisi münbittir. Havası güzel, …

  • 20 Mayıs

    Mekke Devrinin Bir Hülâsası

    Resûl-i Ekrem Efendimizin Medine’ye hicretleriyle, on üç senelik Mekke devri geride kalmış oluyordu. İslam tebliğ tarihinde mühim bir yer işgal eden bu devreyi burada tekrar özetlemek, hususan Pey­gamber Efendimizin bu dev­redeki tebligatını bir kere daha nazara vermekte birçok fayda vardır. Resûl-i Ekrem Efendimiz, Milâdî 610 yılında Cenab-ı Hak tarafından pey­gam­ber …

  • 20 Mayıs

    Medine’ye Giriş

    Peygamber Efendimiz, Ranuna mevkiinde Cuma namazını kıldıktan sonra tekrar devesine bindi ve yularını boynuna doladı. Arkasında Hz. Ebû Bekir, et­ra­fında ise Neccaroğulları yiğitleri ile Medineli Müslümanlar yer alıyordu. Ki­mi yaya, kimi binekli olan Müslümanların sevinç ve tekbir getirişlerinden ade­ta yer gök inliyordu. Fahr-i Âlem, devesinin üzerinde ağır ağır Medine içlerine …