Hz. Muhammed (sav)

Mayıs, 2017

  • 20 Mayıs

    Seriyye Ve Gazâlar

    Buvat Gazâsı (Hicret’in 2. senesi Rebiülevvel ayı) Bu tarihte Peygamber Efendimiz, beraberinde iki yüz muhacirle Me­di­ne’den yola çıktı. Maksadı, içlerinde azılı müşrik Ümey­ye b. Halef’in de bulun­duğu yüz kişilik bir mu­hâfız grubun kontrolü altında hareket eden 2 bin 500 develik büyük Ku­reyş kervanının üzerine yürüyerek onlara gözdağı ver­mekti. Buvat dağına …

  • 20 Mayıs

    Hicretin Birinci Senesinin Mühim Bazı Hâdiseleri

    Ashaptan Es’ad b. Zürâre ile Gülsüm b. Hidm’in Vefatı Gülsüm b. Hidm, ensarın ileri gelenlerindendi. Oldukça yaşlanmıştı. Mes­cid-i Nebevî yapıldığı sırada Kuba’da vefat etti.[1] Hz. Gülsüm b. Hidm, Hicret’ten önce Müslüman olmuştu. Resûl-i Kibriya Efendimizi hicret esnasında Kuba’­da evinde misafir et­me şerefine ermişti. Pey­gam­be­ri­miz, on dört gün kadar evinde kalmıştı. …

  • 20 Mayıs

    Her Tarafa Seriyyeler Gönderilmesi

    Mekkeli müşrikler her şeye rağmen, Pey­gam­be­ri­mizin ve Müslümanların peşini bırakmış değillerdi. Medine’deki Yahudi ve münafıklar ile el altından gizli gizli işbirliklerini sürdürerek İslam nurunu söndürmeye, Resûl-i Kib­riya’nın vücudunu ortadan kaldırmaya mâtuf faaliyetlerine aralıksız devam ediyorlardı. Medine’yi teşkilâtlandıran Resûl-i Ekrem Efendimiz, bunlara karşı tedbirler almaya başladı. Düşman her türlü hile ve …

  • 20 Mayıs

    Müşriklere Mukabeleye İzin Verilmesi

    Resûl-i Ekrem Efendimiz, Mekke’de harp ve cihada izinli değildi. Allah’tan aldığı emirler gereği bütün mesaisini iman esaslarını kalp, ruh ve akıllarda tespite hasretmişti. Va’z ve nasihatle, ikaz ve irşadla burada hizmetine devam ediyordu. Her türlü mezâlime karşı bu devrede sabır ve sükûnetle harekete memur bulunuyorlardı. Mekke’de ilk zamanlarda nâzil olan …

  • 20 Mayıs

    İlk İslam Devleti

    Peygamber Efendimiz, on üç senelik Mekke devrinde mesaisini tamamıyla iman esaslarını anlatmaya hasretmişti. Bu imanî hizmet sâyesinde birçok kimse İs­lam’ın saadetli sînesine koşmuştu. İmanlı insanların sayısı çoğalmıştı ve Müslümanlar gözle görülür bir kuvvet haline gelmişlerdi. Ancak buna rağmen bu devrede İslam düşmanlarına karşı her türlü maddî mukabele yasaktı. Müs­lü­manların tek …

  • 20 Mayıs

    Ashab-ı Suffa

    Ashab-ı Suffa – Ehl-i Suffa Kıble, henüz Kâbe tarafına çevrilmeden önce idi. Mescid-i Nebevî’nin kuzey duvarında, hurma dallarıyla bir gölgelik ve sun­durma yapıldı. Buna “suffa” denildi. Burada kalan Müslümanlara da “Ashab-ı Suffa” ismi verildi. Mescid-i Şerif’in suffasında kalan bu sahabelerin, Medine’de ne meskenleri, ne de aşiret ve akrabaları, hiçbir şeyleri …

  • 20 Mayıs

    Peygamberimizin, Ev Halkını Mekke’den Getirtmesi

    Medine’ye hicret eden Pey­gam­be­ri­miz, hanımı Hz. Sevde, kızları Ümmü Gülsüm, Fâtıma ve Zeyneb ile nişanlısı Hz. Aişe’yi Mekke’de bırakmak zo­run­da kalmıştı. Mescid-i Nebevî inşa edilip bitişiğine Hâne-i Saadet yapılınca, onları getir­mek üzere, Zeyd b. Hârise ile Ebû Râ­fi Hazretlerini Mek­ke’ye gönderdi. Bu iki sahabe Mekke’ye giderek, adı zikredilenleri alıp Me­dine’ye …

  • 20 Mayıs

    Ezan Okunmaya Başlanması

    (Hicret’in 1. senesi / Milâdî 622) Mekke’de iken Müslümanlar ibadetlerini gizlice yapıyorlar, namazlarını kimsenin göremeyeceği yerlerde kılıyorlardı. Dolayısıyla, orada namaza açık­tan davet etmek gibi bir mesele söz konusu olamazdı. Ancak Medine’de manzara tamamıyla değişmişti. Dinî serbesti­yet vardı. Müslümanlar rahatlıkla ibadetlerini ifa ediyorlardı. Din ve vicdanları baskı al­tında bulunmuyordu. Müşriklerin zulüm, …

  • 20 Mayıs

    Mescidi Nebevî’nin İnşâsı

    (Hicretin 1. Senesi / Milâdî 622) Resûl-i Ekrem, Medine’ye teşrif buyurduklarında, içinde ce­maatle namaz kılabilecekleri, gerektiğinde toplanıp meselelerini ko­nuşabilecekleri bir yerden mahrum bulunuyorlardı. Bu mühim vazifeler için merkez teşkil edecek bir mescit gerekiyordu. Efendimiz, Medine’de ilk olarak bu mescidi inşa etmekle işe baş­ladı. Şehre ilk girdiklerinde devesi, Neccaroğullarından Sehl ve …

  • 20 Mayıs

    Muhacirlerle Ensar Arasında Kardeşlik Kurulması

    Muhacirlerle Ensar Arasında Kardeşlik Kurulması Allah rızası için her şeyini geride bırakıp Medine’ye hicret etmiş bulunan muhacir Müslümanlara, Medineli Müslümanlar (ensar) muhabbet ve samimi­yetle kucaklarını açmışlardı. Ellerinden gelen her türlü yardımı onlardan esir­gememişlerdi, esirgemiyorlardı. Ne var ki muhacirler, Medine’nin havasına, âdetlerine ve çalış­ma şartlarına alışkın değillerdi. Mekke’den gelirken de beraberlerinde …

  • 20 Mayıs

    Medine ve Ahalisi

    Resûl-i Ekrem Efendimizin hicretiyle Medine “İslam merkezi” haline gelmiş oluyordu. Bu bakımdan, o zamanki Medine ve ahalisi hakkında kısaca malu­mat vermekte fayda vardır. Şimdiki gibi o zaman da Medine, Arabistan Yarımadası’­nın mühim şehirle­rinden biri sayılıyordu. Vadi olan arazisi oldukça geniştir. Vadi tamamen dağ­larla çevrilidir. İklimi tatlı, arazisi münbittir. Havası güzel, …

  • 20 Mayıs

    Mekke Devrinin Bir Hülâsası

    Resûl-i Ekrem Efendimizin Medine’ye hicretleriyle, on üç senelik Mekke devri geride kalmış oluyordu. İslam tebliğ tarihinde mühim bir yer işgal eden bu devreyi burada tekrar özetlemek, hususan Pey­gamber Efendimizin bu dev­redeki tebligatını bir kere daha nazara vermekte birçok fayda vardır. Resûl-i Ekrem Efendimiz, Milâdî 610 yılında Cenab-ı Hak tarafından pey­gam­ber …

  • 20 Mayıs

    Medine’ye Giriş

    Peygamber Efendimiz, Ranuna mevkiinde Cuma namazını kıldıktan sonra tekrar devesine bindi ve yularını boynuna doladı. Arkasında Hz. Ebû Bekir, et­ra­fında ise Neccaroğulları yiğitleri ile Medineli Müslümanlar yer alıyordu. Ki­mi yaya, kimi binekli olan Müslümanların sevinç ve tekbir getirişlerinden ade­ta yer gök inliyordu. Fahr-i Âlem, devesinin üzerinde ağır ağır Medine içlerine …

  • 20 Mayıs

    Peygamber Efendimizin Medine’ye Gelişi

    Medineli Müslümanlar, Resûl-i Kibriya Efendimizin Mek­ke’den Medine’ye gelmek üzere yola çıktığını duymuşlardı. Bunun için her gün sabah namazın­dan sonra Harre mevkiine çıkarak, öğle sıcağı basıncaya kadar yolunu heyecan ve sabırsızlıkla beklerlerdi. Yine bir gün teşrif-i Nebevîyi uzun uzun beklemişler, gelmediğini ve etra­fını da şiddetli sıcaklığın bastığını görünce evlerine geri dönmüşlerdi. …

  • 20 Mayıs

    Peygamber Efendimize Hicret İzninin Verilmesi

    Ku­reyş müşrikleri, Resûl-i Ekrem Efendimizin vücudunu ortadan kaldır­mak için kat’î karar almışlardı ve bunun için faaliyetlerini sürdürüyorlardı. Bu sırada Cenab-ı Hak, Sevgili Resûlüne hicret emrini verdi. Peygamber Efendimiz, Hz. Ebû Bekir’in evine her gün sabah veya akşam vakitlerinde uğrardı. Fakat hicret emrini aldığı gün, öğle vakti sıcağında, âdeti olmadığı bir …

  • 20 Mayıs

    Mekkeden Medine’ye Hicretin Başlaması

    Medine’ye Hicret Peygamber Efendimiz ile Medineli Müslümanlar arasında cereyan eden Akabe biatları ve yapılan anlaşmalar, Müslümanlar önün­de yepyeni emniyetli bir saha açıyordu. İnançlarını burada serbestçe söyleyebilecek, ibadetlerini ser­bestçe ifa edebilecek, dinlerini korkmadan ve çekinmeden yayabileceklerdi. Çünkü Medine’nin iki güçlü kabilesi olan Evs ve Haz­reç, onlara kucaklarını açmış, her halükârda kendilerini …

  • 20 Mayıs

    Akabe Biatları ve Medine’de İslâmın Yayılması

    (Bi’setin 12. senesi / Milâdî 621) Bi’setin 11. yılında Akabe mevkiinde İslamiyetle şereflenen altı Medineli, bir sene sonra aynı yerde buluşacaklarına dair Resûl-i Ekrem Efendimize söz vermişlerdi. İlk görüşmelerinin üzerinden bir sene geçip hac mevsimi gelince, içlerinde bir sene önce İslam’la şereflenmiş bulunan altı kişinin de bulunduğu Medineli 12 kişilik …

  • 20 Mayıs

    Peygamberimizin Kabileleri İslama Daveti

    Peygamberimizin Kabileleri İslama Daveti Resûl-i Ekrem, Taiflilerin insafsız ve âdice hücum ve ha­karetlerine hedef olduğunda ve Mekke’ye döndüğünde müşriklerin daha da şiddetli muhalefet ve eziyetleriyle karşı karşıya kaldığı halde, iman ve İslam’ı tebliğden bir an bile geri durmadı. Aksine, Taif dönüşü, İslam’a davet dairesini daha da genişletti ve kabileleri İslam’a …

  • 19 Mayıs

    İsra Ve Mi’râc Mu’cizesi

    Hicret’ten bir buçuk sene önce, Receb ayının 27. gecesiydi. Bu gecede Pey­gamber Efendimizin en büyük mucizelerinden biri olan İsrâ[1]ve Mîrac[2]muci­zesi vuku buldu. Şöyle ki: Mezkûr gecede Cebrail (a.s.) geldi ve Resûl-i Zîşan Efendimizi Mescid-i Ha­ram’dan[3]alıp Burak’la Mescid-i Aksâ’ya[4]götürdü. Oradan da, gökyüzün­de­ki harika icraat ve Cenab-ı Hakk’ın kudretine delâlet eden ayet …

  • 19 Mayıs

    Resulullah Tebliğe Devam Ediyor

    Hz. Hatice validemizin vefatıyla, Resûl-i Kibriya Efen­di­mizin aile hayatında bir boşluk meydana gelmişti. Hem Efendimiz, hem de ashab-ı güzin bu duru­mun farkında idiler. Bir gün, Osman b. Maz’un Hazretlerinin hanımı Havle Hâ­tun, Habib-i Kib­riya Efendimizin huzuruna geldi ve “Yâ Re­sû­lal­lah! Ya­nı­na girince birden Ha­tice’nin yokluğunu hissettim!” dedi. Resûl-i Ekrem bunun …